merâsî

merâsî
(A.)
[ ﯽﺛاﺮﻡ ]
ağıtlar, mersiyeler.

Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • MERASÎ — (Mersiye. C.) Mersiyeler, ağıtlar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • besi merası — is. Besleme değeri oldukça yüksek mera bitkileri ile kaplı ve gerektiğinde kesime gönderilecek hayvanların fazla ağırlık kazanmalarını sağlamak için otlatıldıkları doğal veya yapay verimli mera …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dağ merası — is. Dağlar arasında hayvan otlatmaya elverişli bölge, dağ otlağı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Alfa Romeo — Lema Cuore Sportivo Tipo Filial de Fiat Group Automobiles …   Wikipedia Español

  • mera — is., coğ., Ar. merˁā Otlak Yağmurun altında çobanıyla beraber meraya çıktı, birdenbire şaşırdı. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler mera bitkileri mutlak mera besi merası dağ merası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dağ — 1. is., Far. dāġ 1) Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan 2) İyileştirmek için vücudun hastalıklı bölümüne kızgın bir araçla yapılan yanık 3) mec. Büyük üzüntü, acı Birleşik Sözler gözdağı 2. is. Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dağ otlağı — is. Dağ merası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MERSA — (C: Merâsi) Liman. Gemilerin demir atıp barındığı yer …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”